Yarım
elma, gönül alma. Şöyle düşününce insan gönlü, en ufak bir iyilikle bile
kazanılabilir. Yeter ki gönül almasını bilelim. İnce yaratılışlı ve akıllı
kimseler bilir ki; gönül almak, hatır sormak için küçücük bir armağan bile yeterlidir. Önemli
olan, değerli armağan götürmek değil, arayıp sormaktır. Armağan küçük de olsa,
gönül almaya yarar. Hatırlanıp aranmış olmak o kimse için değerlidir. Kısaca
böyle açıklayabiliriz yarım elma gönül alma sözünü.
Bu söz
söylenildiğinde muhtemelen teknoloji, ya başladı ya başlayacak zamanda idi.
Zamanın birinde atalarımız söylemiş, dilimize atasözü olarak girmiş ve yukarıdaki
gibi benzer yorumlara açık bir sözdür. Teknoloji o kadar ilerledi ki her şey
onunla başlayıp onunla biter duruma gelmiş durumda. Şimdi günüzmüzde de yarım
elma gönül alma tabiri devam ediyor ama teknolojik manada. Nasıl mı? Dünya devi olan Yarım Elma ile.
Steve Jobs
Apple’ı kurduğunda o yarım elması, hatta ısırık elmasının gerekli açıklamaları
vardır. Uzun uzadıya burada yazmaya gerek yok. Ama Steve Jobs Türk olsaydı yine
aynı işareti yapsaydı kesin bu atasözünden esinlenerek yapardı herhalde. Hedefi
ve idealleri gönülleri fethetmek olsa, kesin bu atasözünden esinlenip o işareti
yapar ve amacına ulaşmış olurdu. Şuanki durum da bundan farklı değil olsa
gerek.
Gelelim
bu yarım elma ile nasıl gönüller alınır. Artık teknolojiyi bilerek kullananların sayısının ne kadar azaldığı
yadsınamaz bir gerçek. Teknoloji kullanmak için değil, göstermek için alınır
olmuş. Aldığı ürünün özelliklerini bile bilmeden herkes alıyor diye, en iyisi
bu diye, en güzeli bu diye ya da buna benzer sebeplerden dolayı alınır duruma
geldiğini düşünürsek ne kadar boş tüketim toplumu olduğumuz görülmektedir.
Konuştuğumuz
ürün Yarım Elma olduğundan dolayı, bunları alanların ne içindeki işlemcisine,
ne ram miktarına, ne kullanılan çözünürlüğüne ya da PPI’ına (Pixels per inch) ya da ne bileyim başka özelliğine bakar
olmuşlar. Önemli olan bilinçsizce söylenen ama değeri olmayan megapixel miktarına
bakar olmuşlar. Amaç ,burada bu denilenlerin hiçbir analizi yapılmadan işin ucu
Yarım Elma olduğundan alınır olmuş.
Bundan
belli bir zaman önce harbiden de denilebilirdi ki Yarım Elma piyasadaki en iyi
üründü; ama şimdi durum böyle değil. Piyasadaki en iyi ürün o olmayabilir,
rakipleri de çok iyi ürünler çıkarıyor. Gelgelelim iş ürünün çok iyi olması mı?
Yarım Elma 4s çıktığında, Yarım Elma 4’ten çok çok fazla sattı , hiçbir farkı
olmamasına rağmen. Görüldüğü üzere özellikler değil; kendini sattırması,
kendini göstermesi olmuş durumda.
Yarım Elma,
dünyanın gönlünü fethetmiş, herkes ondan alır olmuş. Bunu alanlarda, başka
gönülleri fethetme gibi bekleyişleri olanlar da var. Bir kız çevresinde “Sen de
mi Yarım Elma aldın?” “Aaa sende Yarım Elma
mı vardı?” gibi benzer tabirleri duymak için cebinde parası kalmasa bile onu
alabilecek kızlar var. Erkekler için de şöyle masaya koyup ters çevirerek Yarım
Elma şovu yaparcasına oturmak
ya da bir yerde Yarım Elma tabletini
çıkartmak ya da Yarım Elma prosunu çıkartıp
takılmak onu çok cool yapabilir. Ya da ayna karşısında Yarım Elma ile çekilip
elinde Yarım Elma belli o resimleri nete koymak. Yarım Elma ‘yı kullanım
amaçlarını insanların kapasitesi
ölçüsünde genişletebiliriz. Yani bunu hayal dünyası içinde kullanan çok insan
var. Ne derecede kullanıldığı önemli değil, maksat Yarım Elma ‘nın senin
yanında olması gibi sanki. (Bu yöntemler
ne kadar saçma gelse de yapan insanların hiç de yadsınamayacak derecede olduğu
aşikardır.)
Yarım
elma, gönül alma atasözünün gereği ufacık bir hediye alma gönülleri fethetmeye
yeter sözü artık gerçek olmuş gibi duruyor. Eğer ki hediye alacaksan bir Yarım Elma aldığında
gönülleri alıp fethetmen çok kolay oluyor sanırım. Çünkü aldığın şey çok
değerli durumda gözüküyor. Ona çok değer verdiğin manası çıkarılıyor. O kadar
bağımlısı olunmuş ki standart fiyatları da olsa Türkiye ‘de o kadar talep
olduğundan fiyatları en pahalı ürünler katagorisinde duruyor. Ne kadarda
haddinden fazla pahalı olsa da, alan çok olduğundan hiçbir sorun yok gibi
duruyor. Ee bu durumda da bi Yarım Elma alıp gönül alamamak olur mu?
Her ne kadar gösteriş maksatlı
olsa da, çalışma performansı olarak hala çok iyi olsa da, bunu bilerek alan
sayısı çok az olduğundan Steve Jobs atasözünce tüm insanların gönlünü almış
gözüküyor. İnsanlar da çevrelerindekilerin gönüllerini alma yolunda Yarım Elma
alma yarışında gözüküyor. Teknoloji gelişip yarım elma gönül alma sözü böyle
yorumlanabilir miydi bilmem; ama şuan yaşanan durum sanki bu gibi gözüküyor.
NOT:
Bana da hediye olarak Yarım Elma alıp gönlümü alabilirsiniz. J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder