Pages

8 Ocak 2013 Salı

YARIM ELMA, GÖNÜL ALMA




                Yarım elma, gönül alma. Şöyle düşününce insan gönlü, en ufak bir iyilikle bile kazanılabilir. Yeter ki gönül almasını bilelim. İnce yaratılışlı ve akıllı kimseler bilir ki; gönül almak, hatır sormak için  küçücük bir armağan bile yeterlidir. Önemli olan, değerli armağan götürmek değil, arayıp sormaktır. Armağan küçük de olsa, gönül almaya yarar. Hatırlanıp aranmış olmak o kimse için değerlidir. Kısaca böyle açıklayabiliriz yarım elma gönül alma sözünü.
                Bu söz söylenildiğinde muhtemelen teknoloji, ya başladı ya başlayacak zamanda idi. Zamanın birinde atalarımız söylemiş, dilimize atasözü olarak girmiş ve yukarıdaki gibi benzer yorumlara açık bir sözdür. Teknoloji o kadar ilerledi ki her şey onunla başlayıp onunla biter duruma gelmiş durumda. Şimdi günüzmüzde de yarım elma gönül alma tabiri devam ediyor ama teknolojik manada.  Nasıl mı? Dünya devi olan Yarım Elma ile.
                Steve Jobs Apple’ı kurduğunda o yarım elması, hatta ısırık elmasının gerekli açıklamaları vardır. Uzun uzadıya burada yazmaya gerek yok. Ama Steve Jobs Türk olsaydı yine aynı işareti yapsaydı kesin bu atasözünden esinlenerek yapardı herhalde. Hedefi ve idealleri gönülleri fethetmek olsa, kesin bu atasözünden esinlenip o işareti yapar ve amacına ulaşmış olurdu. Şuanki durum da bundan farklı değil olsa gerek.
                Gelelim bu yarım elma ile nasıl gönüller alınır. Artık teknolojiyi  bilerek kullananların sayısının ne kadar azaldığı yadsınamaz bir gerçek. Teknoloji kullanmak için değil, göstermek için alınır olmuş. Aldığı ürünün özelliklerini bile bilmeden herkes alıyor diye, en iyisi bu diye, en güzeli bu diye ya da buna benzer sebeplerden dolayı alınır duruma geldiğini düşünürsek ne kadar boş tüketim toplumu olduğumuz görülmektedir.
                Konuştuğumuz ürün Yarım Elma olduğundan dolayı, bunları alanların ne içindeki işlemcisine, ne ram miktarına, ne kullanılan çözünürlüğüne  ya da PPI’ına (Pixels per inch) ya da ne bileyim başka özelliğine bakar olmuşlar. Önemli olan bilinçsizce söylenen ama değeri olmayan megapixel miktarına bakar olmuşlar. Amaç ,burada bu denilenlerin hiçbir analizi yapılmadan işin ucu Yarım Elma olduğundan alınır olmuş.
                Bundan belli bir zaman önce harbiden de denilebilirdi ki Yarım Elma piyasadaki en iyi üründü; ama şimdi durum böyle değil. Piyasadaki en iyi ürün o olmayabilir, rakipleri de çok iyi ürünler çıkarıyor. Gelgelelim iş ürünün çok iyi olması mı? Yarım Elma 4s çıktığında, Yarım Elma 4’ten çok çok fazla sattı , hiçbir farkı olmamasına rağmen. Görüldüğü üzere özellikler değil; kendini sattırması, kendini göstermesi olmuş durumda.
                Yarım Elma, dünyanın gönlünü fethetmiş, herkes ondan alır olmuş. Bunu alanlarda, başka gönülleri fethetme gibi bekleyişleri olanlar da var. Bir kız çevresinde “Sen de mi  Yarım Elma aldın?” “Aaa sende Yarım Elma mı vardı?” gibi benzer tabirleri duymak için cebinde parası kalmasa bile onu alabilecek kızlar var. Erkekler için de şöyle masaya koyup ters çevirerek Yarım Elma şovu yaparcasına    oturmak  ya da bir yerde Yarım Elma tabletini çıkartmak  ya da Yarım Elma prosunu çıkartıp takılmak onu çok cool yapabilir. Ya da ayna karşısında Yarım Elma ile çekilip elinde Yarım Elma belli o resimleri nete koymak. Yarım Elma ‘yı kullanım amaçlarını insanların  kapasitesi ölçüsünde genişletebiliriz. Yani bunu hayal dünyası içinde kullanan çok insan var. Ne derecede kullanıldığı önemli değil, maksat Yarım Elma ‘nın senin yanında  olması gibi sanki. (Bu yöntemler ne kadar saçma gelse de yapan insanların hiç de yadsınamayacak derecede olduğu aşikardır.)
                Yarım elma, gönül alma atasözünün gereği ufacık bir hediye alma gönülleri fethetmeye yeter sözü artık gerçek olmuş gibi duruyor. Eğer  ki hediye alacaksan bir Yarım Elma aldığında gönülleri alıp fethetmen çok kolay oluyor sanırım. Çünkü aldığın şey çok değerli durumda gözüküyor. Ona çok değer verdiğin manası çıkarılıyor. O kadar bağımlısı olunmuş ki standart fiyatları da olsa Türkiye ‘de o kadar talep olduğundan fiyatları en pahalı ürünler katagorisinde duruyor. Ne kadarda haddinden fazla pahalı olsa da, alan çok olduğundan hiçbir sorun yok gibi duruyor. Ee bu durumda da bi Yarım Elma alıp gönül alamamak olur mu?
Her ne kadar gösteriş maksatlı olsa da, çalışma performansı olarak hala çok iyi olsa da, bunu bilerek alan sayısı çok az olduğundan Steve Jobs atasözünce tüm insanların gönlünü almış gözüküyor. İnsanlar da çevrelerindekilerin gönüllerini alma yolunda Yarım Elma alma yarışında gözüküyor. Teknoloji gelişip yarım elma gönül alma sözü böyle yorumlanabilir miydi bilmem; ama şuan yaşanan durum sanki bu gibi gözüküyor.

                NOT: Bana da hediye olarak Yarım Elma alıp gönlümü alabilirsiniz. J

Hiç yorum yok: