Pages

28 Ocak 2013 Pazartesi

KARARAN KALPLER




                Hiç zıttı olmadan yaratılan bir şey var mıdır? Cennet yaratılmışken cehennem de yaratılmıştır. Mevsimler bile zıttı ile var, kış var yaz var. Bunları çoğaltmak mümkün.  Çünkü zıttı ile olmayan bir şey yok;  iyisi var,  kötüsü var, temizi var, pisi var, ateşi var, suyu var…İnsanların da  zıttı olabiliyor. İnsanların zıttı olduğu gibi insanların duygularının da zıttı olabiliyor. Ama kimse doğduğunda kötü diyemeyiz. Tertemiz doğan insan, zamanla bütün duyguları kalbine yerleştirerek kişilik kazanır.
                Yaptığı güzel şeyler her insanda beyaz bir nokta olur ve o nokta zamanla o zevki aldıkça büyüye büyüye tertemiz duygularla kaplı olabilir. Eğer kötü bir şey  yaptıysanız  her  bir nokta kalbe yerleşir ve gitgide kalbi köreltir. Sonrasında ise kalbi  kömür olana kadar devam eder,  dünyadan zevk alamaz. Sadece bunları iyilik ve kötülük diye sınırlamak olmaz. Konuştuğumuz konu insanın iyi ya da kötü olması değil, yaşadığı bütün hayat ile ilgilidir. İnsan bir hayal kurar, bir yola adım atar. Attığı adımlar taşa takılıp düştükçe umutları bir bir yıkılır, kalbi umutlara karşı kararır. Sonra umudu kalmayana kadar kömür gibi olabilir.
                Dünya üzerinde güzel olan ve yaşanacak çok güzel duygular vardır. Bütün bunlar için kalplerin kararması mümkündür. Tabii buna sadece insanın kendisi neden olmuyor. Çevrede olan bitenler de sebep oluyor. Bir iyilik yapmak kimsenin gönlünden gelmez oldu ; çünkü kimin muhtaç kimin kötü olduğunu anlayamaz olduk. Herkes bir sebepten dilenir olmuş. Dilenen insanların üstünden çıkanlara bakınca hayatımda sahip olamayacağım kadar mal varlığı çıkıyor. Dilenen başka birine bakıyorsun kadın üstünü değiştiriyor, şoförü gelip alıyor. Şoför diyorum ya şoför! Kaçımızın şoförü  vardır ki? Bindiği arabayı da tahmin edersiniz, şoför dedikten sonra.  Son model lüks bir araba ; ama kadını görseniz normalde yürüyemiyor bile dilenirken. Bunları çoğaltmak mümkün. Bundan sonra gidip de birine yardım edesiniz  gelmiyor.   
                Kalbimiz tam kararmamış ki bazen insan birini görünce temiz yüzlü, bir şeyler isterken  iç mukayese yapıyorsun hemen. Diyorsun ki bunun ihtiyacı var gibi duruyor , versem mi, vermesem mi? Bunları düşünerek giderken aynı modelde başka birini duyunca tüm hayalleriniz  gidiyor. Sizde sorun olmasa bile çevreniz kalbinize zarar veriyor, kalbinizi karartabiliyor. Bilemiyorsunuz kimin muhtaç olduğunu. Bunlar gibiler yüzünden gerçekten muhtaç olanlar yok olup gidiyor. Eğer kalp tamamen kararırsa artık dünyada yapacak hiçbir şey yok gibi gelir. İnsan her şeyi yapar. Kendinin de diğer insanların da hiç değeri   kalmamıştır. Onun yapacaklarını kestirmek imkansız. İnsan öldürmek bile ona normal gelebilir. Çünkü  ona dünya,  değeri olmayan,  değersiz bir varlık  gibi gözükür.
                Kalp tamamen kararmamış ise o küçük çatlaktan girmek, o kalbi damla damla temizlemeye çalışmak gereklidir.  Umudu yıkılan insan için her zaman bir umut olduğunu göstermek lazım. Kaybolan için her zaman bir yol bulunabileceğini göstermek lazım. Kötülük yaparak bir yere varılamayacağı gibi, iyilikten zevk alınabileceğini göstermek lazım. Kalbi karartarak yol alınamayacağını, temiz kalp ile daha güzel yollar alınacağını göstermek lazım. 
                Kimse tertemiz, pirüpak değildir;  ama her insanın temiz bir yeri vardır. Kimisi iyilik yapma konusunda çok temizdir, kimisi saygılı olma konusunda çok temizdir, kimisi cömertlik, kimisi yardım, kimisi sevgi, kimisi hoşgörü… Bunları çoğaltmak mümkün her insanın  temiz, kirlenmemiş özelliği vardır. Bunları diğer insanlara açarak onların da bu güzel yönleri görmesine vesile olmak gerekir. Kimseyi yaptığı şeylerden ötürü kınamamak gerekir. Onu o yöne iten sebeplerin yok olması için uğraşmak gerekir.  İnsana ne aşılarsan o şekilde yol alır. O yüzden var olan temiz ve güzel şeyleri paylaşmak gerekir.
                Damlaya damlaya, kocaman kıramadığımız kayalar, çatlayıp parçalanıyor. O yüzden iyilik aşılamakta ısrarcı olmak lazım. Kurumuş dağ gibi asırlık bir ağacın dibinden zamanı gelir bir fidan patlar. İşte o fidanı sulamak herkesin görevidir. Her ne olursa olsun kararan kalplere bir damla su vermeyi ihmal etmeyelim ki, o zor durumda yeşeren filizin büyümesine bir katkımız dokunsun. Allah kimsenin kalbini karartmasın.
                

Hiç yorum yok: